Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Namaz
Ey gönül! Çırpınmayı bırak. Kapıyı aç ve içeriye gir. Bırak dışarıda kalsın üstündeki kir.
Merabayın. Bugün depresif ya da melankoli takılmayacağım. Mutluyum! Hiiç öylesinee :) (O sırada bütün sosyal mecralardan sıyrılıp burayı silemiyorumdur) Ne münasebet canım. Çok istesem buradan da kopabilirim. Hayır yalancıyım şu sıralar hem de çok. Silemem, kalacağım. Okumuyorsun herhalde, kitap işleri nioldu yeaa? Sen de iyice burayı babanın günlüğüne çevirdin demeyin sakın, bir tık üzülebilir hatta paramparça olabilirim. Belki de Sıdıka'nın sanal günlüğünü oluşturuyorumdur ne belli? Biliyorsunuz dimi sıdıkayı! Bilmeyenler lütfen şu yazılanları okumasın. Deli filan sanabilir ama hiç alakası yok. Ben burayı iç dökmece yaptım. Çekmece gibi düşünebilirsiniz. Hani her kıyafeti ya da ıvır zıvırınızı attığınız o çekmeceler. Benim de içimde ne var ne yok olduğu gibi anlatıp ayıp olmasın hatta tüm kirli çamaşırları dökecek, savuracağım şuralara. Yazılanları öylesine dikkatsiz yazıyorum ki ne yazdım diye şimdi okumaya da üşeneceğim için devrik cümle, yanlış kelime, anlam bozukluğu -ki biliyorum birçoğunuz da anlayamama bozukluğu olduğunu, neyse konumuz sapmasın. Bir yerlerde yanlış bir şeyler yapıyorum ama inanın zerre umrumda değil. Siz beni anlıyorsunuz. Tamam oldu o zaman ben şarkımı mırıldanarak gidivereyim. . Müzik; Gir içeri, kır dizini, dön önüne kız Sıdıkaaa; annen görür, baban duyar, dayak yersin kız Sıdıkaaa.. . Bütün sıdıkalara ve hep sıdıka kalacak olanlara sevgiler selamlar. Bu yazılan hiçbir şeyin sıdıkayla alakası yoktur. Sadece mutlu olunduğu için saçmalanmıştır. Bu arada saç-malanmaz saç-taranır. Teşekkürler, iyi günler.
Reklam
Şêwaza nivîsê çikas xweş e wek helbestçîrok
Berê berbangê li ser girekî biçûk ê li pêşberî mala xwe rûniştibû û li hêviya derketina rojê bû. Dema roj ji dûr ve hêdî hêdî xuya kir vê qewlê ji devê wê xwe avêtibû der û herikîbû. Piştre destê xwe li pêşberî rojê vekir û duayên ku ji nava dil û hinavên wê diherikîn kirin. Keziyên wê yên sor û dirêj li ber şewqa tavê dibiriqîn û bi teyîsina ronahi- yê rûyê wê yê sor û spî diqemitî. Îro cara dawiyê dê li ser vî girê biçûk pêşwaziya rojê bikira, cara dawiyê dê hemû laşê xwe bi germahiya tavê bişûşta. Îro hemû duayên wê ji bo vegera rojên berê bûn, ji bo vegera zaroktiya xwe bûn. Ji destê wê bihata dê nîveka vî girî vekolanda û xwe tê de biveşarta ku êdî tu kesan ew nedîti- ba... Wê jî nedizanî kengî ewqas mezin bûbû û biryara zewaca wê kengî hatibû dayin; an jî nedixwest bizanibe... Îro hemû kêliyên ku li ser vî girê biçûk, li wargeha xwe, li baxçe û zeviyên li ber malê derbas kiribûn dihatin pêş çavên wê. Ev wek xatirxwestineke bêdil û bêdem û nîvcomayî bû. Di xeml û xeyalên zaroktiya xwe de vezilî demekê, lê piştre bi dengê dayika xwe yê ku ji dûr ve dihat bi xwe hesiya û rabû ser piyan. Cara dawiyê berê xwe da rojê û wek ku tîrêjên rojê bigire nava lep- ên xwe destê xwe vekir û piştre bi hemû hêza xwe kulma destê xwe şidand, da ser singê xwe û vegeriya. Pişta xwe da rojê û ber bi dengê dayika xwe ve meşiya. - Jîn Aryen, di kovara Xwebûn -
Gazze savaşına katılmak ister misin?
Gazzeli mücahitler cihat konusunda ellerinden geleni yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler. Sen de buradan Gazze'ye ve Kudüs'e yardım etmek ister misin? Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Yahudileri kuşatma altına almıştı. Ama onlar muhkem evlerine çekilmişlerdi. Bugün Demir Kubbe dedikleri savunma sistemini o gün de
Bu Reçeteyi uygula, KURTULUŞA Erenlerden Ol Yahudiye karşı Hz. Peygamberin taktiğini uygulayalım ve onları mağlup edelim. 30 bin Yahudi Mescidi Aksa'ya baskın yapma planı yapıyor. Kudüs'te yaşayan Müslümanlar bu konuda ellerinden geleni yapacaklar. Sen de buradan Kudüs'e yardım etmek ister misin? Peygamber Efendimiz sallallahu
Güz Gelmeden
Sırtında taşıdığın kıl heybe, Dağ rüzgârı ve lor peyniri gibi doluysa kır çiçekleriyle Sesler türkülere dönecektir. üzünçse ışıklı bir sevince Dudaklarında özlem türküleri, ve gözlerinin menevşesinde aşk çağıldıyorsa çavlanlar gibi
Reklam
Güz Gelmeden
Sırtında taşıdığın kıl heybe dağ rüzgârı ve lor peyniri gibi doluysa kır çiçekleriyle sesler türkülere dönecektir üzünçse ışıklı bir sevince Dudaklarında özlem türküleri ve gözlerinin menevşesinde aşk
TARİH-İ KADİM
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.